Sosyal Medyada İzinsiz Olarak Üçüncü Kişilerin Verilerinin Paylaşımı

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 23 Aralık 2015 tarihli, 2015/14745 esas numaralı, 2015/19517 karar numaralı kararında üçüncü kişi adına izinsiz olarak Facebook hesabı açan ve o kişinin fotoğraf vb. kişisel verilerini paylaşan sanık hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verildi. Yargıtay’ın bu kararı kurmasına dayanak olan kanun maddesi ise “6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un Geçici 1. maddesi” idi. Aşağıda kararın tam metnini paylaşmam ve hukuki gerekçelerin metinde yer alması sebebiyle kanun maddesinin açıklanmasına ve olaya uygulanmasına ilişkin detaylı analiz yapma gereği duymuyorum.

Özetle ifade etmek gerekirse;

  • Olayda özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçuna konu olan eylem internet üzerinden bir sosyal ağda işlenmiştir. Sosyal ağlar basın ve yayın aracı sayılmıştır.
  • Bahsi geçen suça konu eylem 31 Aralık 2011 tarihinden önce işlenmiştir ve bu eylemin suç sayılıp kovuşturmanın ertelenmesi için mutlaka bu tarihten önce işlenmiş olması gerekmektedir. Zira bu tarihten sonra sosyal ağlarda ya da benzeri basın ve yayın araçları ile işlenen olayın özelinde özel hayatın gizliliğini ihlal genel olarak ise para cezası ya da üst sınırı 5 seneyi geçmeyen hapis cezası gerektiren bir suç işlenmesi halinde, bu kanun maddesine dayanarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilemeyecektir.
  • Yukarıda detaylarını belirttiğim eylem basın veya yayın yolu ile veya sair düşünce ve kanaat açıklama yolu ile gerçekleştirilmelidir.
  • Bu koşulların gerçekleşmesi halinde; soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, kesinleşmiş olan mahkumiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir.
  • Olayda kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmiştir. Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde yukarıda bahsi geçen şekilde yeni bir suç işlememesi halinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilir. Bu süre zarfında yukarıda bahsi geçen şekilde yeni bir suç işlenmesi halinde, bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkum olunduğu takdirde, ertelenen soruşturma veya kovuşturmaya devam olunur.

31 Aralık 2011 tarihinden önceki yukarıda bahsi geçen çerçevedeki eylemlerin tahkikatına ışık tutması ümidiyle aşağıda ilgili Yargıtay Kararı’nı sayın meslektaşlarım ve takipçilerimin bilgisine sunarım:

“CEZA KANUNLARININ UYGULANMASINDA BASIN VE YAYIN YOLU İLE DEYİMİNDEN HER TÜRLÜ YAZILI GÖRSEL İŞİTSEL VE ELEKTRONİK KİTLE İLETİŞİM ARACIYLA YAPILAN YAYINLARIN ANLAŞILACAĞI

SANIĞIN KATILAN ADINA FACEBOOK SAYFASI OLUŞTURARAK BU SAYFADA KATILANA AİT FOTOĞRAFLARI YAYIMLADIĞI

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL VE KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK ELE GEÇİRMEK SUÇLARI

ÖZETİ: Sanığın, katılan adına facebook sayfası oluşturarak, bu sayfada katılana ait fotoğrafları yayımladığı iddia olunan sanık hakkında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilebileceği anlaşılmakla, Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden,  KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verildi.

Özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek suçlarından sanık H.. A.. hakkındaki kovuşturmanın 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2013/240 esas, 2015/59 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararını müteakip Van 4. Asliye Ceza Mahkemesince mercii tarafından verilen kararla ilgili yeniden inceleme talebi üzerine, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yapılan itirazın reddine, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek suçu yönünden yapılan itirazın kabulüne dair Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

1- Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan inceleme sonucunda.

6352 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan. “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;

a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,

b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,

c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçlarından kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair Van 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen karara yapılan itiraz üzerine, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince kovuşturmanın ertelenmesi kararının bilişim sistemindeki verileri bozma, değiştirme, yok etme veya erişilmez kılma suçundan verildiği kabul edilerek yapılan inceleme sonucunda, internet yoluyla işlenen suçların 5187 sayılı Basın kanunu kapsamında olmadığından kovuşturmanın ertelenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, 6352 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesindeki düzenlemeden internet yoluyla işlenen suçların kanun kapsamında olmadığı anlamının çıkarılmasının mümkün olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-g bendinde Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracılığıyla yapılan yayınlar şeklindeki tanımlama karşısında internet yoluyla işlenen suçlarında basın ve yayın yoluyla işlenebileceğinin kabulü gerektiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 02/10/2012 tarihli ve 2012/13096 esas, 2012/20420 sayılı kararında verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçu açısından 6352 sayılı Kanun gereğince değerlendirme yapılması gerektiğine dair kararı dikkate alındığında, yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesinde.

2- Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan inceleme sonucunda.

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararını müteakip Van 4. Asliye Ceza Mahkemesince yeniden değerlendirme talebinde bulunulması üzerine, bu kez daha önce yapılan incelemenin maddi hata nedeni ile verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu yönünden yapıldığından bahisle, özel hayatın gizliliği yönünden kovuşturmanın ertelenmesine dair karara yapılan itirazın reddine, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu yönünden ise basın yayın sair ve kanaat açıklama yöntemi ile işlenip işlenmediği ya da bu suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, oluşmadığının tespiti halinde beraatine, oluştuğunun tespiti halinde 6352 sayılı Kanun gereğince kovuşturmanın ertelenmesine karar verilip verilmeyeceği açısından değerlendirme yapılması için itirazın kabulü ile bu suça yönelik mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, 6352 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesindeki düzenleme kapsamında kalan bir suç açısından. 6352 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihte kovuşturma aşamasında olan dosyada kovuşturmanın ertelenmesine karar verileceğine dair düzenleme karşısında, merci tarafından suçun unsurlarının oluşmaması halinde beraat kararı verilmesi, aksi halde kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği şeklindeki gerekçe ve kabulü hatalı olup aksinin kabulü halinde, 6352 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihte kovuşturmanın ilk aşamalarında olan bir dosyada yargılamaya devam edilerek dosyanın tamamlanmasının bekleneceği, bu durumun ise uzun zaman alabileceği, kovuşturmanın tamamlanmasının akabinde suçun unsurlarının oluştuğu kanaatine varılırsa kovuşturmanın ertelenmesine karar verilebileceği sonucu çıkmakta olup, bu kabulün 6352 sayılı Kanun’un düzenleniş amacına aykırı olduğunun dikkate alınmamasında.

3- Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararı ile sanık müdafii tarafından yapılan itirazın kabulü ile mahkemesince yeniden karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verilmesinden sonra, merci kararının kanun yararına bozma yoluyla bozulup ortadan kaldırılmadığı sürece, dosyadan el çekmiş olan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince dosya yeniden ele alınarak karar verilemeyeceği hususu gözetilmeyerek, aynı konu ile ilgili olarak 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararı ile yeniden karar verilmesinde, , isabet görülmediğinden bahisle

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 08.07.2015 gün ve 94660652-105-65-5182-2015-14565/46372 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/09/2015 gün ve 2015/256954 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Katılan ve sanığın arkadaş oldukları, katılanın istemi üzerine sanığın katılana e posta adresi aldığı, bir süre sonra sanık ile katılan arasında gelişen karşılıksız gönül ilişkisi nedeniyle, sanığın katılan adına aldığı e posta şifresini, katılanın bilgilerini kullanmak suretiyle değiştirip akabinde, katılan adına facebook sayfası oluşturduğu ve katılana ait fotoğrafları yüklediği iddiasıyla sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme ele geçirme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından TCK’nın 134/2, 136/1 ve 244/2.maddesi gereğince kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonrasında sanık hakkında sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan beraat, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme ele geçirme suçlarından sanığın eylemleri sabit kabul edilerek 6352 sayılı kanunun geçici 1/1.maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine karar verdiği, sanık müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine Van 3. Ağır Ceza

Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararıyla, asliye ceza mahkemesinin bilişim sistemini bozma , değiştirme, yok etme veya erişilmez kılma suçundan kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiği belirtilerek, internet yoluyla işlenen suçlarda kovuşturmanın ertelenmesi hükmünün uygulanamayacağı belirtilerek itirazın kabulüne karar verildiği,

Bu karar üzerine Van 4.Asliye Ceza Mahkemesince itirazın yeniden değerlendirilmek üzere 26/03/2015 tarihli yazıyla dosyanın ikinci kez Van 3.Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararı ile bu kez, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen kovuşturmanın ertelenmesi kararına yönelik itirazın reddine, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan verilen kovuşturmanın ertelenmesi kararına yönelik itirazın kabulüne karar verdiği,

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararı verilen ilk kararın kesin olduğu, bu karar üzerin kanun yararına bozma yoluyla bozulup ortadan kaldırılmadığı sürece, dosyadan el çekmiş olan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince dosya yeniden ele alınarak karar verilemeyeceği, ayrıca TCK’nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, sanığın, katılan adına facebook sayfası oluşturarak, bu sayfada katılana ait fotoğrafları yayımladığı iddia olunan sanık hakkında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilebileceği anlaşılmakla,

Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden,

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/130 değişik iş sayılı kararı ile Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/235 değişik iş sayılı kararını kararlarının CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”